ECB Nedir? ECB Faiz Kararlarının Piyasalara Etkileri

ECB-Nedir-ECB-Faiz-Kararlarinin-Etkileri.jpg

Avrupa Merkez Bankası kısa adıyla ECB, Avrupa Birliğini oluşturan 19 ülkenin para politikalarını belirleme gücünü elinde bulunduran dünyanın en güçlü merkez bankalarından bir tanesidir. Bankanın sermaye stoku ise üye 28 ülkenin merkez bankasına aittir.

Avrupa bölgesi fiyat istikrarını sağlama öncelikli görevi olan ECB’nin bölgenin para politikalarını belirleme ve uygulama gücünün olması bu kurumun aldığı kararları ülkeler açısından dolayısıyla da küresel piyasalar açısından çok önemlidir. Avrupa bölgesinin ortak para birimi olan euronun dünyada en çok dolaşımda olan üç para biriminden biri olduğu düşünüldüğünde konunun önemi daha çok anlaşılmaktadır.

Avrupa Merkez Bankası’nın dünya ekonomisi ve küresel piyasalar üzerindeki kararlarının etkilerini daha iyi anlamak ve yatırım kararlarında daha optimal stratejiler geliştirmek açısından merkez bankasının tarihine, ECB’nin görevlerine ve faiz kararlarının global ekonomi ve küresel piyasalar üzerindeki etkilerine bakalım.

ECB ne zaman kuruldu

Avrupa Merkez Bankası temelleri 1998 yılında Avrupa Birliği Antlaşmasını değiştiren Amsterdam Antlaşmasından sonra atılmış ve 1 Haziran 1998 yılında faaliyetlerine başlamıştır.

Euro Bölgesi için ortak resmi para birimi olarak devreye girmesi 1 Ocak 1991 tarihinde gerçekleştirilen sonra ilk olarak 11 ülkenin merkez bankası para politikası görevlerini ECB’ye devretmiştir. Daha sonra 2011 ve 2015 yılları arasında diğer ülkelerinde katılımı ile bu sayı 19 ülkeye çıkmıştır.

ECB’nin yapısı

Almanya’nın Frankfurt şehrinde bulunan ECB, amaçlarını gerçekleştirmek üzere yönetim kurulu, yürütme kurulu ve yönetim konseyi olmak üzere 3 karar alma mekanizmasına sahiptir.

ECB Yürütme Kurulu: Avrupa parasal birliğine üye ülke devlet başkanları tarafından seçilen bir başkan, başkan yardımcısı ve dört üyeden oluşur. Yılda en az sekiz defa toplanan ECB Yönetim Kurulu Yönetim Konseyince tanımlanmış EURO bölgesi para politikasını yürütmektedir.

Yönetim Konseyi: AMB tarafından alınan kararların uygulanabilmesi temel prensiplerini tanımlama ve EURO bölgesinin para politikasını belirleme görevlerine sahiptir. ECB üye ülkelerin ulusal Merkez Bankaları Başkanları ile AMB Yürütme Kurulu üyelerinde oluşmaktadır Konsey üyeleri 5 yıllık bir dönem için seçilir ve en az 10 kez toplanır.

Genel Konsey: AMB Başkanı, Başkan Yardımcısı ve AB’ne üye ülkelerin ulusal Merkez Bankaları Başkanlarından oluşmaktadır. Yürütmeden sorumludur.

Avrupa Merkez Bankası’nın Temel Görevleri Nelerdir?

AMB’nin sorumluluk ve faaliyetleri 1992’de imzalanan Maastricht Anlaşması’nda düzenlenmiştir.

AMB, Euro bölgesi para politikalarının belirlenmesi, fiyat istikrarının sağlanması, merkez bankası bankacılık sistemi denetimi ve üye ülkelerin para arzının düzenlenmesi ana sorumluluk alanıdır.

ECB’nin temel işlevi euronun değerini korumak ve fiyat istikrarını sağlamaktır. Yüzde 2 seviyesinde enflasyon hedefi tanımlayan AMB, düzenli olarak Euro bölgesinde merkez ve ticari bankalar için mevcut para miktarını kontrol ederek piyasadaki para miktarını etkiler. Bu konuda arzulanan faiz oranları ve para miktarları için düzenli olarak referans olması amacıyla duyurularda bulunmaktadır.

AMB’nin bölgedeki banknotların tekeline sahiptir. Bölgedeki ekonomik büyüme ve istihdam yaratma konusu ana sorumluluk alanlarıdır. Bununla birlikte ECB’nin donları için bankaların tekliflerini değerlendirerek açık arttırma usulü fonlama yapar. Bankalar aldıkları fonları kurumlara ve bireylere kredi verme amacıyla kullanırlar.

Bankacılık sisteminin güçlendirilmesi amacıyla bölgedeki tüm bankacılık sisteminden sorumludurlar. Bankacılık denetimi noktasında bankacılık lisansları verme, geri çekme, denetleme, sermaye gereksinimlerini risk durumuna göre artırma veya azaltma yetkileri bulunur. ECB, Euro bölgesindeki bankacılık varlıklarının yüzde 82’sine sahip olan 124 önemli bankayı doğrudan denetlemektedir.

ECB Yönetim Kurulu, ECB’nin Frankfurt, Main, Almanya’daki binasında genellikle ayda iki kez toplanmaktadır. Almış olduğu para politikası kararlarını ise her altı haftada bir düzenlenen basın toplantısında ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.

ECB’nin diğer sorumlulukları arasında döviz işlemleri yapmak, ödeme sistemlerinin uygun işleyişini ve güvenliğini teşvik etmek ve ayrıca Euro Bölgesi’nin döviz rezervlerini yönetmek de bulunmaktadır.

ECB faiz kararlarının ekonomiye ve piyasalara etkileri

ECB, Euro Bölgesinde fiyat istikrarını sağlama görevini gerçekleştirirken tüm merkez bankaları gibi faiz politikalarını ve diğer para politikası araçlarını kullanmaktadır.

ECB’nin faiz artırma düşürme politikaları ile parasal tabanı direkt etkiler. Örneğin faiz oranlarındaki artış teoride tahvil piyasasına ilgiyi çekerken borsalar için likidite sorunu yaratmaktadır. Tasarruf eğilimi artması ve tüketim eğiliminin azalmasına bağlı reel piyasalar için yatırım ve üretim yavaşlaması gibi sonuçlar doğurmaktadır. Yine ECB’nin faiz düşürerek parasal genişlemeyi desteklediği dönemlerde tüketim artmakta, tasarruf eğilimi azalmakta buna bağlı olarak da büyüme pozitif etkilenmektedir.

Avrupa Merkez Bankasının faiz kararının piyasalara olan etkilerinin gücünü daha iyi anlamak için 2007 yılında Amerika’da konut kredileri kaynaklı başlayan küresel ekonomik krizin Avrupa Bölgesi bankacılık sistemlerine yansımasına bakmak gerekir. Kredi imkanlarının daraldığını, şirketlerin finansman sorunları yaşadığını, yatırımların ve tüketimin Avrupa genelinde azaldığını görmek mümkündür. Sonuca baktığımızda talepte yaşanan ani daralma ve beraberinde büyüme, istihdam vb. göstergelerde bozulmalar meydana geldi. Küresel kriz ile birlikte sıkı para politikasının sürdürülmesi Avrupa genelinde ekonomiyi olumsuz etkilemiştir. Euro Bölgesi 2009 yılında ortalam yüzde 4,1 oranında küçülmüştür. Bölgedeki tüm ülkelerde ekonomik küçülme ile birlikte işsizlik de arttı.

İspanya, İrlanda ve Slovakya’da işsizlik oranı yüzde 10 seviyesini aşmıştır. Dalgalı kur sistemine sahip olan İzlanda’da ise Kron Euro’ya karşı 2008 yılının ilk sekiz ayında yüzde 35 değer kaybetmiştir.

Merkez bankasının politikalarının ve faiz kararlarının etkisi Euro bölgesinde yaşanan 340 milyon hane halkının gelirlerini, yaşam standartlarını etkilemekle kalmamaktadır. Bankacılık sistemi, sermaye ve para piyasaları, reel ekonomi gibi tüm sektörler etkilenmektedir. Merkez bankası sıkı para politikaları parasal tabanda daralma dolasıyla piyasalarda likidite azalmasına neden olmaktadır. Ekonomide yavaşlama, tahvil piyasası cazip hale gelmekte borsalara ilgi azalmaktadır.

Tabi ki ECB’nin faiz politikaları ülkeler arasında ki sermaye ve ticaret transferlerini dolayısıyla da bölge dışındaki bağlantılı ülkelerin ekonomilerini ve piyasalarını etkilemektedir. Avrupa ile çok güçlü dış ticareti olan Türk ekonomisi ve piyasalarına da sıkı para politikalarının yansımaları olumsuz olmaktadır.