Devalüasyon Nedir?
Devalüasyon nedir sorusuna cevap olarak; sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satın alma kuvvetini, hükûmetçe alınan bir kararla azaltılmasıdır. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer bir ülke para birimi karşısında değerini kaybetmesidir.
Devalüasyon ile ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı düşmüş olur. Kurların belli bir istikrar içerisinde olduğu ya da sabit kur sisteminin uygulandığı para birimlerinde herhangi bir değişme yapılacaksa bu hükûmet tarafından gerçekleştirilir. Hiçbir devlet kendi parasının diğer devletlerin parası karşısında değerinin azalmasını istemez. Ama bazen siyasi nedenlerle de yerli para, yabancı para karşısında değer kaybı yaşar. Bir ülkenin toplam ithalatı toplam ihracatından fazla ise ithalat düşer, ihracat yükseltilir. Böylelikle bu durumda ekonomide dış ticaret açığı aktarılmış olur. O devletin satın alma gücünün düşürülmesi gerekir, kendi mallarını ihraç ederek ekonomisini yükseltmeye ya da en azından kötü etkilenen ekonomisinde az da olsa bir düzelmeye yol açmak isteyebilir.
Devalüasyon yaşandığında enflasyon artar, faizler artar bu da ekonominin yavaşlamasına sebep olur. Bu durum o devleti ihracata yönlendirir çünkü ithalat pahalılaşmıştır devletin satın alma gücü azalmıştır. Para arzı ve kıymet bedelinin birbirine eşitlendiği durumlarda yabancı para değer yükselir, yerli para değer kaybı yaşar.
Bazı durumlarda IMF’nin karışması gerekir. IMF o devleti devalüasyon yapmak için baskılar. Ama bu devalüasyonun ekonomiyi belli bir dengeye ulaştırabilmesi için karşı bir devletin devalüasyon yapmaması gerekmektedir. Ayrıca enflasyon düşürülmeli, ihraç edilecek mallar yoğun istek alan mallar olmalıdır.
Ülkeler arasında yaşanan siyasi krizlerde bir ülke diğer ülkelere karşı döviz gelirlerini çoğaltmak ister. Böyle bir durumda dış dengenin sağlanması için döviz kurlarında oynama yapar.
Devalüasyonun her devlete etkisi değişkenlik gösterir. Uzun ve kısa dönemde incelendiğinde ticari dengeyi geliştirdiği gözlemlenir. Bazılarına göre de tam tersi söz konusu olabilir. Uzun ve kısa dönemde ihracat ve ithalattaki talep esneklikleri de değişkenlik gösterir. Yani uzun dönemde devalüasyondan sonra oluşan ticaret dengeleri iyileşme gösterir, kısa dönemde ise kötüye gider. Ticaret dengesini düşürmek düşük esnekliğe bağlıdır fakat esneklik artarsa ticaret dengesi gelişir. Bunun sebebine bakacak olursak; Fiyatların ayarlanması için belli bir zamana ihtiyaç vardır aynı zamanda mevcut anlaşmalar ve miktarlar varsa bu kısa dönemde değişkenlik gösterir. Diğer önemli sebep ise arz boşluğu oluşmasıdır. Arz boşluğu olursa iş ilişkileri kurulması ve yeni isteklerin hazırlanması zaman alabilir, bu da problem oluşturur.
Devalüasyon, ekonomisi stabilizasyon olan devletler için uygulanamaz. Uygulanıyorsa muhakkak ödemelerinde açık bulunur veya ekonomik kriz söz konusudur. Geri kalmış ülkelerin ithal mallara ihtiyacı vardır. Eğer ithal edecekleri malların fiyatları yüksekse o ülke istediği kadar önleyici önlem alsın iç fiyatların yükselmesine engel olamayacaktır. Bu da şunu gösterir; O ülke devalüasyona gitme kararını oluşturmadan önce gerekli önlemi almalıdır. İç fiyatlardaki yükselmeleri engellenmelidir.
Tarihte Devalüasyon Nedir?
Eski Yunan ve Roma’da devalüasyon, paranın temsil ettiği maden miktarının düşürülmesi yoluyla gerçekleştirilmekteydi. Belli bir altın ve gümüş miktarından basılan sikke miktarının yükseltilmesi, para değerinin düşürülmesi sonucunu ortaya çıkarmaktaydı. On dokuzuncu yüzyılda ise kâğıt para miktarının çoğaltılması sonucu meydana gelen enflasyon, iç fiyatların artışı ve banknotların altına tahvil kabiliyetini kaldırarak, para değerinin düşüşüne sebep olmuştur. Böylece milli para biriminin karşılığı kabul edilen altın miktarı indirilmiş ve kambiyo kurları da buna göre gerçekleştirilmiştir.
Günümüzde Devalüasyon
Günümüzde, madeni para, altın para sistemi olmadığından yerli para biriminin değerinin azaltılmasına, iç fiyatların yükselmesi neticesinde elde edilemeyen döviz gelirleri dolayısıyla girişilmektedir. Başlıca ihracatı teşvik etmek için yerli para birimi değeri, belli bir yabancı para temel alınmak amacıyla ayarlanmaktadır. Fakat bu tür bir uygulamanın başarılı olabilmesi için, devalüasyon sonrası iç fiyatların artışının engellenmesi, yabancı ülkelerin ithalat kısıtlamasına başvurmaması gerekmektedir.