Bretton Woods Anlaşması Nedir?
Bretton Woods Anlaşması, Temmuz 1944’te ABD’nin New Hampshire yerleşkesinin küçük bir beldesi olan Bretton Woods’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler para ve finans konuşmasında imzası atılan “Uluslararası Para Anlaşması”nın bir diğer ismidir. II. Dünya Savaşının ardından kambiyo kurlarının dünya ticaretini evolüsyon bir sisteme göre saptanması için daha önce bilinmeyen yöntemler aranmış ve bu emeklerin sonucunda Bretton Woods Anlaşması ile uluslararası ödemelerde kullanımı gerçekleşecek yeni bir sistem ortaya çıkmıştır. Doğu Bloku ülkeleri dışındaki 44 ülkeden 730 katılımcının aralarında bulunduğu bu anlaşma ile iştirak eden ülke paraları için sabit kur esası kabullenilmiş ve anlaşmaya katılan her ülkenin parasının değerinin, dolar esas alınarak saptanması kabul görülmüştür.
Uluslararası para sisteminin şartlarını belirten bu anlaşma, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) kurulmasına hüküm vermiştir. Bu kurumlar, 1946’da, yeterli adette ülke anlaşmayı imzalayınca harekete geçmiştir.
Bretton Woods sözleşmesi ile ortaya çıkan yeni uluslararası para sisteminin özellikleri şu şekildedir:
- Anlaşmaya katılan ve parasını altına dönüştürülebilir yapmayı kabul eden her ülkenin parasının değeri dolara göre belirlenmiştir. dolar altın ile dönüştürülebilirliğini koruyan tek ulusal para olarak belirtilmiştir. Anlaşma ile 1 ons altın = 35 dolar ya da 1 dolar 0,88867 gram altın olarak sınırlandırılmış ve ABD dış talep olduğunda doları bu parite’si üstünden altına çevirmeyi onaylamıştır.
- Anlaşma, ancak çok özel ve düzeltilmesi olanaksız parasal dengesizliklerde herhangi bir ülkeye, parasının dolara karşısındaki değerini değiştirme olanağı sunmuştur. Bu tür düzeltmeler için öngörülmüş olan devalüasyonve revalüasyon oranları en yüksek %10’dur. Fakat söz konusu ekonominin yapısından oluşan dengesizlikler sebebi ile ayarlama ile yapılacak değişiklik %10’u da geçecekse, bu takdirde IMF’nin izni gerekmektedir.
Bretton Woods’la getirilen bu düzen ancak 1971 yılına kadar sürdürülmüştür. ABD, içinde bulunduğu ekonomik güçlükler sebebi ile 1971 yılında doların altına dönüştürülebilirliğini ortadan kaldırmıştır. ABD’yi buna yönlendiren zorunluluklar, dış ticaretinin büyük boyutlara varan açıklar doğurması ile borçlu ülkeler arasına girmesi olmuştur.
Bretton Woods Anlaşması – SDR Nedir?
Doların devalüe edilmesi ve altına dönüştürülebilirliğinin kaldırılması ile beraber ortaya çıkan uluslararası para krizi , Bretton Woods ile getirilmiş olan altın döviz standardı sisteminin çökmesine sebep olmuştur. Bu sistemin yerine, üstünde 1963 yılından beri çalışmaların devam edildiği Özel Çekme Hakları (Special Drawing Rights – SDR) sistemi devreye girmiştir.
IMF tarafından ilk kez 1970 yılında gerçekleştirilen bu sistemde, kuruluş uluslararası bir merkez bankası gibi belirlenmiş, bu kuruluşun hesapları ve açacağı krediler SDR cinsinden ifade edilmeye başlanmıştır. Bu yönü ile SDR, hem bir uluslararası para birimi, hem de bir kredi türü olarak benimsenmiştir.
Uluslararası para birimi olarak SDR’nin değeri ilk senelerde Bretton Woods sisteminde olduğu gibi 0.88867 gram saf altınla belirtilmiş. Benimsenen bu değerlendirme tekniğine göre SDR’nin altın değeri sabit kabul görüldüğünden SDR’ye “kâğıt altın” da denilmiştir. Fakat çeşitli paraların altın karşısında değerinin düşmesi SDR’nin değerini giderek yükseltmiş ve 1974 yılından itibaren SDR’nin altınla ilişkisi tamamen koparılarak “sepet tekniği” adı verilen yeni bir değerlendirme şekli ortaya sunulmuştur. IMF tarafından geliştirilen bu teknikte, SDR’nin değeri evolüsyon görmüş batılı 16 ülkenin paralarının belirli oranlarda birleşmesi ile hesaplanmaya başlamıştır.
1981 senesinden itibaren SDR’nin yapısı kolaylaştırılmış ve değeri Amerikan doları, Japon yeni, Batı Alman markı, İngiliz sterlini ve Fransız frangı’ndan oluşan beşli bir sepete angaje edilmiştir.