Altın Standardı Nedir?
“Altın standardı” ya da “Altın sikke sistemi”, 19. yüzyılından itibaren, I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Avrupa ve Amerika’da uygulanmış para düzenidir. “Tek metal para sistemi” olarak da belirtilir.
Çift metal para sisteminde, gümüşün devamlı olarak aksaması hem iç piyasalarda değişkenlikler yaratmış hem de uluslararası ticareti kötü yönde etkilemeye başlamıştır. Bu olumsuz ilerleyiş sonucu Avrupa ülkeleri ve ABD, çift metal para sistemini terk ederek altın standardını uygulamaya geçmiştirler.
Altın sikke düzenine geçişte bu gelişmelerin yanında, “Merkantilizm”in yerine “Liberal ekonomi” fikrinin itibar kazanması da etkin olmuştur. David Ricardo’nun “Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi”, serbest ticaretin tümü ile özgürleştirmesi durumunda ticaretin karşılıklı her iki ülke açısından da daha verimli ve kazançlı olacağını ifade eder. Yine Ricardo’nun “Otomatik Altın Standardı Teorisi” de, benzer şekilde tümüyle özgürleştirilmiş bir ticaret sisteminde, ödemeler dengesinin otomatik olarak sağlanacağını ileri sürer. Her iki teorem de altın sikke düzenine geçişin teorik yapısını oluşturmuştur.
Ricardo, otomatik altın standardı mekanizmasının ilerleyebilmesi bankalar tarafından ihraç edilen banknot hacminin tedavüldeki altın paraya iyice bağlı tutulması gerektiği tezini öne sürmüştür. “Tedavül prensibi” olarak belirtilen bu prensip gereği hükûmetler, bankalar aracılığıyla ihraç edilebilecek banknot miktarını sıkı bir biçimde kontrol altına almışlardır. 1844 yılında İngiltere’de yürürlüğe konulan “Peel Yasası”, bu düzenlemelerin belirlendiği bir yasal anlaşmadır.
Altın standardı, bir ülkenin para biriminin veya kağıt parasının aracısız bir şekilde altına bağlı değere sahip olduğu parasal bir düzendir. Altın standardında ülkeler kağıt parayı sabit bir altına dönüştürmeyi onaylamıştırlar. Altın standardını kullanan bir ülke altın için sabit bir fiyat belirtir ve bu fiyattan altın alımı ve satımı gerçekleştirir. Bu sabit fiyat, para biriminin değerini belirlemek için uygular. Örneğin; ABD altın fiyatını başına 500$ olarak gerçekleştirirse, doların değeri bir altının 1/500’ü belirlenecektir.
Altın standart şu anda hiçbir hükûmet tarafından kullanılmamaktadır. İngiltere 1931’de altın standardı kullanımı bırakmış, ABD 1933’te davayı yakın takip altına almış ve 1973’te sistemin kalıntılarını terk etmiştir. “Altın standart” tamamen bir hükûmetin emri sebebi ile kullanılan para birimini tanımlamak için kullanılan bir terim olan “itibari para” ile yer değiştirmiş ve “itibari para” bir ödeme aracı olarak kabul görmelidir. Örneğin; ABD’de “Dolar” itibari para olarak geçerken, Nijerya için itibari para “Nijerya Nairası” olarak belirtilir.
Bir altın standardının cazibesi, hatalı insanların elinden para ihracının hakimiyetini durdurmasıdır. Bu ihraç için bir sınır olarak hareket eden fiziksel altın miktarı ile, bir toplum enflasyonun kötülüklerinden sakınmak için basit bir talimatları izleyebilir. Para politikasının hedefi sadece enflasyonu önlemek değil, aynı zamanda deflasyonu ve tam istihdamın sağlanabileceği istikrarlı bir parasal çevrenin ilerlemesine yardımcı olmaktır. ABD altın standardının kısa bir tarihi, böyle temel bir kural kabul edildiğinde enflasyondan kaçınılabileceğini, fakat bu kurala sıkı sıkıya bağlı kalmanın siyasi huzursuzluk olmasa bile ekonomik istikrarsızlık oluşturabileceğini göstermek için yeterlidir.